SONUÇ VE ÖDEME BEKLEYEN PROJELERDE SON DURUM
İzleme ve Değerlendirme Süreçleri Devam Eden Projelerde Son Durum Ne?
Yazımızda değerlendirme süreçleri devam eden hibe projelerinin durumunu ele alacağız. 15 Temmuz günü başlayan ve sonrasında ilan edilen, üstüne uzatılan OHAL’in etkileri kamu kaynaklı desteklenen işletmeleri de etkilemiş durumda. Yaşanılan bu olağanüstü durumun yansımaları, doğal olarak hibe veren kurumlara da yansıyor.
Çok değil, bundan yalnızca 2 sene önce mevzuatlar dahilindeki kurumlar değerlendirme süreçleri için isler bir sistem yaratmışken, herşey BİLTEG komitesinde başlayan aşırı yavaşlamayla başladı. Istatistiklere göre de zaten en fazla başvuruda bulunulan TEYDEB Bilişim Teknolojileri Grubu’nda bir türlü uzman – proje sayısı dengesinin kurulamayışı nedeniyle proje değerlendirme süreçleri oldukça uzadı.
Gerek 1507 KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı, gerekse 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı mevzuatları dahilinde, başvurudan sonra değerlendirme süreçleri için belirlenen süre 90 gün. Değerlendirme süreçlerinin; ön değerlendirme, hakem değerlendirmesi, komite öncesi hazırlık ve komitede görüşülecek/görüşüldü statülerinden oluştuğunu hatırlatalım. En son 2015 Temmuz ayında TÜBİTAK BİLTEG’de değerlendirilme süreçleri tamamlanan bir proje için henüz herhangi bir proje ödemesi gerçekleşememesi bilişim alanındaki projelerin zor durumda olduğunu gösteriyor.
Ön Değerlendirme Süreci Bir Hayli Uzayan Bir BİLTEG Projesi
PRODİS bilgilerinden de görülebileceği üzere, projenin yalnızca hakem değerlendirme sürecine geçme süresi 120 gün, başvurudan sonra sonuca ulaşma süresi ise 153 gün sürmüş. Sözleşme imzalanması ise ancak 160. günde gerçekleşmiş.
BİLTEG Projeleri İçin Altı Ayda Tamamlanabilen Bir Değerlendirme Süreci
Aynı projenin ilk dönem raporunu değerlendirdiğimizde, dönem raporu 30.03.2016 tarihinde kuruma sunulan projenin izleme ziyaretlerinin 12.07.2016 tarihinde tamamlandığını görülmekte. Proje izleme süreçleri tamamlansa dahi sistemde 28.09.2016 tarihinden itibaren bir hareket mevcut değil.
Geçtiğimiz yıldan itibaren BİLTEG projeleri bu süreçlerle boğuşurken, TEYDEB’in diğer komitelerindeki projelerin sorunsuz bir şekilde işlediğini belirtelim. Yine proje konularına göre gruplandırılan komiteler dahilinde BİLTEG’den sonra en fazla proje sunulan komiteler USETEG ve MAKİTEG projelerinin 2015 Aralık ayına kadar gerek değerlendirme süreçleri gerekse izleme süreçleri sıkıntısız bir şekilde yürütülmekteydi. Bu tarihten sonra, proje sonuçlarının duyurulmasında önemli sıkıntılar baş göstermeye başladı.
Değerlendirme Süreci Hızlı, İmza Süreci Yavaş Bir MAKİTEG Projesi
Destek alan yeni projeler için sözleşme süresi oldukça uzadığından, personel işveren maliyeti üzerinden yapılan TEYDEB personel maliyetleri, proje sahiplerine 5746 sayılı kanundan faydalanamama veya geç faydalanma durumunu da beraberinde getirdi.
Geçtiğimiz sene, 1501 ve 1507 projelerinde süreçlerin uzaması komite yoğunluğuna göre değişirken, 1511 projeleri için aynı şeyi söylemek zor. 2015 Aralık ayında toplam 24 adet çağrıyla proje duyurusunda bulunulan 1511 projeleri, takip edenlerin hatırlayacağı üzere Temmuz 2016’da da 21 adet proje konusuyla yeniden çağrıya çıktı. 2015 Aralık ayındaki son başvuruları tamamlanan 1511 projeleri ise ilgilili gruplar dahilinde Haziran ayında komitede görüşülmüş olsalar dahi proje sonuçlarına ilişkin henüz resmi bir bildirim yapılmadı.
TÜBİTAK’ın yürütttüğü tüm programların özellikle imza süreçlerinde darbe kalkışması ile bir yavaşlama olduğu gerçek. Kurum tarafından en azından 1501, 1507 ve 1511 projeleri için ödemelerin durdurulduğuna ilişkin henüz bir resmi duyuru olmasa da 1512 projeleri için yapılan ödemelerin durdurulduğuna dair bilgilendirme, girişimciler kadar diğer proje sahiplerinin de endişelenmesine yol açtı. Üzerine bir de 28.Temmuz.2016’da TÜBİTAK tarafından yapılan resmi duyuruyla yurtiçi yüksek lisans ve doktora burslarının kaldırılması, destek süreci devam eden projelerin ödemelerine ilişkin proje sahiplerini endişelendirmeye başladı.
Bize de bu yönde çok soru yöneltildiği için 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde kurumdan yanıt almak istedik. Sonucu yorumsuz olarak aşağıdaki ekran görüntüsü eşliğinde sizinle paylaşıyoruz.
Teşekkürler TÜBİTAK
Bu sene ilk defa uygulamaya alınan KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programı, KOSGEB tarafından yürütülen başka bir çağrılı program. 2015 senesinde iki farklı tarihle toplam 5 çağrı dahilinde KOBİ’ler için sunulan bu desteğin ilk çağrısına ilişkin sonuçlar, KOSGEB’in takviminde duyurduğu gibi 28 Haziran 2016’da duyuruldu.
Fakat durum maalesef son başvuru tarihi 1 Temmuz 2016 olan projeler için aynı olmadı. Kurum, bu çağrı çerçevesinde Hızlı Büyüyen KOBİ’ler, Teknoloji KOBİ’leri ve KOSGEB Girişimcileri için yayınladığı üç çağrısı için 5 Eylül 2016’da proje sonuçlarını duyurmayı planlamaktaydı. Bu tarih daha sonra KOSGEB tarafından 21 Ekim 2016’ya ertelendi. Mevcut durumda ise sonuçlarının duyurulması için belirlenen son tarih 10 Kasım 2016. Öte yandan Mayıs itibariyle başvuru sonlanan ve Temmuz ayında başlayan KOBİGEL projeleri için ise denetim mekanizmaları sekteye uğramadan sürüyor fakat hibe ödemelerinin aksayıp aksamayacağını zaman gösterecek.
Bildiğimiz üzere KOSGEB ve TÜBİTAK projelerinde işleyiş mekanizmaları tamamen farklı. TÜBİTAK projeleri en erken projenin teslim edildiği ayın ilk günü başlarken, KOSGEB projelerinin başlangıç tarihi, proje sahibi ile kurum arasında yapılan taahhütnamenin kayıda girdiği gün olarak belirleniyor. Bu nedenle, kurumlar için KOSGEB projeleri mali planlar haricinde herhangi bir risk teşkil etmezken, TÜBİTAK programlarında; projesini teslim ettiği ayın ilk gününden başlatan proje sahipleri sıkıntı yaşamaya devam edecekler.
Uzun planlar dahilinde yürütülen projeler için şimdilik hibe hak edişinin alınamaması dışında herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. Fakat, 8 – 12 ay bandında hazırlanan projeler için proje bittikten sonra sözleşmenin yürürlüğe girmesi söz konusu olabilir. Bu durumda, mevzuatlar dahilinde proje öteleme işlemleri gerçekleştirilebilir.
En büyük sıkıntı ise proje bazlı organizasyonel yapı kuran işletmelerde. Başlangıç safhasında, proje işleyişindeki ilgili disiplinler dahilinde personel istihdam eden veya edecek işletmeler, proje sözleşmeleri geciktiği için maalesef 5746 sayılı kanun çerçevesindeki personel teşviklerinden faydalanamamakta. Bu durum, orta ölçekli KOBİ ve büyük ölçekli işletmeler için risk oluşturacak bir mali kayba neden olmasa da özellikle Küçük ve Mikro KOBİ ölçeğindeki işletmelerin vergi yükümlülüklerini önemli ölçüde artırıyor.
Tavsiyemiz, düzenli bir gelir modeli veya ürün satışı bulunmayıp proje bazlı ürün geliştiren firmaların desteklerden faydalanmak istediklerinde, bu tür aksamaları dikkate almaları yönünde. Maalesef Türkiye’de, projeye göre destek bulmak yerine desteğe göre proje “uydurmak” son derece revaçta bir iş. Her zaman önerdiğimiz gibi zaten işletme planlarında olmayan ve “ya çıkarsa” ümidiyle hazırlanan projelerin kurumlara sunulmaması. Böylelikle, kurumda biriken dosya sayısı daha az olacak ve değerlendirme, izleme mekanizmalarının işlerliği artacaktır.
Öte taraftan, Ar-Ge harcamaları yüksek olan işletmelerin ve zaten destek olsun olmasın projesini hayata geçirecek ekiplerin, başvurularını durdurma veya geri çekmeleri için bir neden yok. Çünkü belirsizlik sürse de süreçlerin açılacağı OHAL sırasında devreye giren yeni teşvik sistemleriyle sinyallerini vermekte. Bu açıdan proje sahiplerinin destek başvurularından vazgeçmek yerine başvuru aşamasında doğru mali planlama yapmaları önemli.
Ne olursa olsun, gerek bireysel gerekse kurumsal olarak teknolojiden vazgeçmememiz gerekiyor. Bu teknolojiyi geliştirirken, kamu kaynaklı fonları kullanmak proje sahiplerini rahatlatacaktır. Yalnızca, fon ekosisteminde yer alan tüm kişi ve kuruluşlar olarak süreçlerin normale dönebilmesi için biraz daha beklememiz gerektiğini bilmekte fayda var.