FİKRİ, SINAİ MÜLKİYET HAKLARI
Patent, faydalı model vb. tesciline ülkemizdeki bakış ve patent/faydalı model tescilinin avantajları
İşletmeler, mevcut ürün/yöntemin yetersizliği, gelişen teknolojiye ayak uydurmak, rakiplere karşı üstünlük sağlamak, üretim süreçlerini iyileştirmek amacıyla Ar-Ge yatırımı gerçekleştirmekte ve Ar-Ge projesi başlatmaktadır. Ar-Ge projeleri; başlangıcından proje kapanışına kadar meşakkatli bir süreci beraberinde getirmektedir. Özellikle ürünün/yöntemin özgünlüğünün sağlanması, teknolojinin mevcut durumunun güncel patent ve akademik yayınların incelenmesi ile mümkündür. Üniversiteler tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge projeleri daha çok teknolojik olarak ilerleme sağlamaksa da sanayi tarafında yapılan Ar-Ge projelerinin asıl amacı, yeni ve ticarileştirilebilir bir ürün geliştirerek karlılığını ve rekabet edebilirliğini arttırmak olarak belirtilebilir. Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen ve mevcut ürün/yöntemlere göre teknolojik seviyeyi bir üst seviyeye çıkaran ürünlerin piyasaya herhangi bir koruma olmadan çıkarılması, bilgiye erişimin eskisinden çok daha kolay olduğu bu dönemde ticari açıdan oldukça riskli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, Ar-Ge çıktılarının patent veya faydalı model belgesi ile korunması, teknoloji geliştiren firma ve girişimciler için önemlidir.
İki bölüm halinde sunacağımız yazı dizimizde, fikri ve sınai mülkiyet haklarını korumanın firmalar ve girişimcilere sağlayacağı maddi ve gayrı maddi avantajlarını anlatmaya çalıştık. Bu yazımızda öncelikle sınai mülkiyet haklarının gayrı maddi avantajlarından ve ülkemizde fikri, sınai mülkiyet hakkına bakıştan bahsedeceğiz.
Bir buluşun patentlenmesi, firmaların basitçe buluşu kopyalamamaları veya ters mühendislik yapmalarını ve dolayısıyla Ar-Ge çalışmalarının kendi menfaatleri doğrultusunda kullanılmasını önlemeye yarar. Bununla beraber, bir rakibin bağımsız olarak benzer zamanlarda piyasaya girmesi konusunda engel oluşturabilmektedir. Böylelikle, zaten rekabetçi olan piyasa şartlarında, önemli rakiplerin elini kolunu bağlama noktasında patent sahibine yardımcı olmaktadır. Diğer bir deyişle patent, Ar-Ge kazancının ve rekabet avantajının maksimize edilmesine yardımcı olan en önemli çıktı olarak tanımlanabilir.
Patentler ayrıca, patent sahibi tarafından yapılmış ve sahip olunan yenilikçi gelişmelere kolayca erişilebilen bir kamu kaydı olarak hizmet eder. Bir patente sahip olmak, rakiplerin korunan bir teknolojiden uzak durması konusunda uyarıcı olabilir veya söz konusu teknolojinin de üzerine çıkarak global anlamda teknolojinin gelişmesine katkı sağlayabilir.
Patent koruması, firmalar kadar girişimciler için de oldukça önemlidir. Özellikle yatırımcı arayan girişimcilerin, yatırımcılara değerleme yapabileceği önemli bir veri sunması adına faydalıdır. Kurumsal yatırımcı firmalar, alınmış patent veya değerlendirme aşamasında olan patent başvurularını dikkate alarak yatırım kararı almakta, patenti olmayan ürünler/hizmetler için yatırım yapmayı genelde değerli bulmamaktadır. Bu nedenle, yatırımcı arayışındaki girişimcilerin, geliştirdikleri ürünler için mutlaka patent korumasını sağlamaları gerekmektedir.
Ülkemizdeki firma ve girişimcilere bakıldığında, son yıllarda Ar-Ge’ye önem verilse de fikri ve sınai mülkiyet haklarına gereken önemin verilmediği görülmektedir. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Son yıllarda, özellikle teknoloji transfer ofislerinin etkinlikleri, proje pazarları, kongreler, sempozyumlar gibi bilgilendirici ve özendirici faaliyetler neticesinde, yurt içindeki patent farkındalığında artış olduğu görülmektedir. Yine de hala ülkemizde patente verilen ehemmiyetin düşük seviyelerde olduğu görülmektedir. Türk Patent Enstitüsü’nün, açıkladığı istatistiklere göre 1995’ten 2015’e patent başvuruları 170’ten 5302’ye, patent tescilinin ise 58’den 1471’e çıktığı görülmektedir. Şüphesiz, bu artışta teknolojinin hızlı ilerlemesi önemli rol oynamışsa da, yukarıda bahsedilen farkındalık yaratan etkinliklerin etkisi yadsınamaz.
1995-2015 yılları arasında patent başvuru ve tescil sayıları
Bununla beraber, yüksek teknoloji ürün geliştirmenin teşvik edilmesi, patent farkındalığının artması adına devletin de bazı politikalar geliştirdiği görülmektedir. Devlet tarafından, Ar-Ge projeleri ve Ar-Ge çıktılarının seri imalata geçiş aşamaları desteklendiği gibi; 2015 yılından itibaren incelemeli patent ve araştırma raporuna sahip faydalı model belgesine sahip ürünler için kurumlar vergisi indirimi, patent haklarının satışında KDV istisnası gibi destekler ile patente konu teknoloji geliştirilmesi teşvik edilmektedir. Şüphesiz, cari açığın kapatılması adına önemli bir adım olan bu yaklaşım sonucunda, firmaların Ar-Ge projeleri çıktılarını ticarileştirmesi kolaylaştırılmıştır. Bir sonraki yazımızda, bu teşviklerin kapsamı ve teşviklerin uygulamaları konusundan bahsedeceğiz. O zamana kadar, teknolojiyle kalın!