TÜBİTAK’ın Yeniden Yapılanmasına İlişkin Kanun Tasarısı
03/03/2017 tarihinde TÜBİTAK yapılanmasına yönelik meclise sunulan kanun tasarısı içeriği neleri kapsıyor?
TÜBİTAK’ta yeni yapılanma gerçekleşeceği uzun zamandan beri gündemde olan bir konu. Daha önceki yazımızda, sanayi projeleri için Ar-Ge destek mekanizmasını yöneten TEYDEB’in proje değerlendirme ve izleme süreçlerine ilişkin süreçlerin oldukça yavaşladığını duyurmuştuk. 2015 senesi ve öncesinde bilişim projelerinin yürütüldüğü BİLTEG komitesi haricindeki projelerin; değerlendirme süreçleri 1-3 ay içerisinde tamamlanmaktaydı. Mevcut durumda, özellikle 2016’nın ikinci yarısından itibaren kuruma sunulan birçok projenin değerlendirme ziyaretleri bile henüz başlayamamışken, destek süreci devam eden projeler de ödemelerini alamamakta. Kurumdan konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmeyişi, start-up’ları finansal açıdan zorlarken, işletmeler de proje yürütme motivasyonlarını kaybettiriyor.
Proje yürüten ve/veya başvuruda bulunan işletmeler; süreçlerin olağan haline dönmesini beklemekten sıkılmışken, 3 Mart 2017’de TBMM Başkanlığı’na sunulan bir kanun tasarısı; TÜBİTAK’ta yeni yapılanmanın sinyallerini nihayet verdi. Yeni yapılanmada, bu zamana kadar hem politika belirleme, hem uygulamaya alma, hem de teşvik etme fonksiyonlarına sahip TÜBİTAK’ın yükünün hafifletilmesi amaçlanmakta. Kanun tasarısında; Ar-Ge politikalarının belirlenmesi için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Yüksek Kurulu, Ar-Ge bütçesinin yönetimi için Ar-Ge ve Teknoloji Özel Hesabı, kamu ihtiyaçları doğrultusunda Ar-Ge faaliyetleri yürüten araştırma kurumlarına ilişkin faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin ise Yüksek Teknolojiler Araştırma Merkezi kurulacağı ifade ediliyor.
4 Ekim 1983 yılında kurulan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun kuruluş amacı, ülkemizin uzun vadeli bilim ve teknoloji politikaların belirlenmesi ile bu politikaların uygulanabilir hale gelebilmesi için özel kuruluşlar, üniversiteler ve kamu kurumları arasındaki koordinasyonun sağlanması üzerineydi. 2004 senesinden itibaren etkinliğini artırmış olan kurum, Ar-Ge ekosisteminin güçlendirilmesi adına birçok çalışma gerçekleştirdi. Kurulun fonksiyonunu anlamak için; sekreteryasını TÜBİTAK’ın yürüttüğü kurumun geçmiş dönemlerde gerçekleştirdiği çalışmalara ilişkin tüm detaylar, web sitelerinden izlenebilir. Bugüne kadar ulusal Ar-Ge stratejilerini belirleyen, tedbir alan ve uygulayan mekanizmaların aynı birime bağlı olması nedeniyle sistem hantallaştığını söylemek yersiz olmaz.
Yeni kanun tasarısının en somut haliyle, politika belirleyen ve uygulamaya alan mekanizmaları ayırmayı hedeflediği söylenebilir. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) yerine kurulacak Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu ile temelde süreçlerin hızlandırılması hedefleniyor. Böylelikle, sekretaryası TÜBİTAK’a bağlı olarak yürütülen BTYK tarih oluyor. Bu yapı yerine oluşturulan bağımsız mekanizmanın fonksiyonları özetle şu şekilde olacak:
TÜBİTAK’ta yeni yapılanmanın sürdürülebilir olması ve kaynakları etkin kullanabilmesi için ise Ar-Ge ve Teknoloji Özel Hesabı devreye giriyor. Hesap, yukarıda fonksiyonlarını sıraladığımız Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu’nun yönetiminde olacak. Böylelikle; bütçelerin tek elden planlanması, izlenmesi ile süreklilik sağlanacak.
TÜBİTAK’ta yeni yapılandırma ile gündeme gelecek diğer bir idari mekanizma da YÜTAM – Yüksek Teknolojiler Araştırma Merkezi. TÜBİTAK’ta yeni yapılanma bileşenlerinden YÜTAM, hali hazırda TÜBİTAK’a bağlı araştırma kurumu ve enstitülerin işleyişlerini devralacak. Bilindiği gibi TÜBİTAK’a bağlı olarak Ar-Ge faaliyetleri yürüten enstitülerin görevi kamu ve özel sektör kuruluşlarına yönelik temel ve uygulamalı araştırmalar yapmak. Hali hazırda, TÜBİTAK MAM ve TÜBİTAK BİLGEM gibi güçlü enstitülerin araştırma faaliyetlerini YÜTAM’a bağlı olarak gerçekleştirecek olması, TÜBİTAK’ın iş ve bürokrasi yükünü oldukça hafifletecek.
TÜBİTAK’ın sanayiye sunduğu destekleri koordine eden TEYDEB, Ar-Ge stratejilerine yönelik birçok farklı programla özel sektör projelerine destek sağlıyor. ARDEB ise, akademik projelerin desteklenmesine yönelik farklı programlardan oluşan bir TÜBİTAK birimi. TÜBİTAK’ta yeni yapılanma üzerine oluşturulan kanun tasarısında, bu iki bağımsız birimi ve bu birimlerin temel fonksiyonlarını etkileyecek net bir ibare bulunmamakta. Fakat, gerek TÜBİTAK iş ilanlarından, gerekse TÜBİTAK’ın resmi sitesinde yayınlanan yeni bir usul ve esaslar ile farklı bir destek biriminin kısa süre sonra devreye gireceğini tahmin etmek zor değil.
ÇAĞDEB – Çağrılı Destek Programları Başkanlığı olarak adlandırılan bu birime ilişkin görevler uygulama esaslarında şu şekilde sıralanmış durumda:
Yeni birimin ismi ve görevlerinden yola çıkarak ÇAĞDEB’in, bu zamana kadar TEYDEB bünyesinde 1511 kodlu programla; ARDEB bünyesinde ise 1003 kodlu programla yürütülen Öncelikli Alanlar Ar-Ge projeleri gibi BTYK tarafından belirlenen ulusal Ar-Ge strateji ve politikalarına göre çağrı esasları projelere benzer çalışmalar yapacağı düşünülebilir. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlara özel Ar-Ge konularının belirlenmesi ve gerek sanayi gerekse kamu kurumlarının bu alanlarda çalışmalar yapmaya teşvik edilmesiyle; Ar-Ge’nin katma değerinin artırılacağı düşünülebilir.
Henüz kanun tasarısı onaylanmadığı için, yazımızın bu bölümünden sonra konuya ilişkin kendi görüşlerimizi aktaracağız. ÇAĞDEB çalışma usul ve esaslarında iki adet geçici madde var. Bu maddelerden biri direkt olarak ARDEB’i ilgilendirmekte. ARDEB bünyesinde yer alan Ar-Ge Destek ve Süreç Yönetim Hizmetleri Grubu, TÜBİTAK organizasyon şemasında ÇAĞDEB’e aktarılmış durumda. Yapılan bu değişiklik, ARDEB’de önümüzdeki süreçte farklı bir yapılanma gerçekleşebileceğini göstermekte. Aynı durum şimdilik TEYDEB için geçerli olmasa da, bu birimde yürütülen projeler çağrı esaslı olarak koordine edilebilir. Bu görüşümüzü, TÜBİTAK Başkanı Arif ERGİN’in 22.02.2017’de Sabah Gazetesi’ne verdiği röportaj güçlendirmekte.
Buna bağlı olarak, bazı yayın organlarında, TÜBİTAK TARAL – Türkiye Araştırma Alanları çerçevesinde KOBİ’lere 2017 senesinde 1.5 Milyar TL destek verileceğine yönelik haberlerin yapıldı. Fakat henüz TÜBİTAK TEYDEB’den bunu destekler nitelikte resmi bir görüş bulunmamakta. TEYDEB’in mevcut fonksiyonlarını aynı proje programlarıyla yürüteceği kesinlik kazanmasa da, yapılanmada kurulacak BTYK’nın belirlediği stratejiler doğrultusunda sanayiye yönelik çağrılı proje programları çeşitlendirileceği kesin. Birim tarafından yürütülen, çağrı esaslı olman her an başvuruya açık KOBİ (1507 kodlu projeler) ve Büyük Ölçekli İşletmeler (1501 kodlu projeler) için geliştirilmiş programların yürürlükte olup olmayacağını ise bize göre zaman gösterecek.