TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi
TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemine ilişkin genel bir değerlendirme
TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi, kurumun tarafından yapılan bu duyuru ile 02.01.2020 tarihinden itibaren proje kabul etmeye başlayacak. Özellikle yüksek ve orta-yüksek teknoloji sınıflarında faaliyet gösteren KOBİ’leri ilgilendirecek değişiklikleri bir dizi yazıyla sizlerle paylaşacağız, ilk yazımız konuya ilişkin genel bir değerlendirmeyi içerecek.
Ar-Ge ve sanayi kuruluşlarında proje yürütme kültürünün geliştirilmesi amacıyla 1995 yılında kurulan TÜBİTAK, geçmiş dönem blog yazılarımızda da duyurduğumuz üzere 2018 – 2019 seneleri arasında bu destekten faydalanan/faydalanmayı planlayan özel sektör kuruluşlarını etkileyecek iki köklü değişikliğe gitmişti. Bu değişiklikler kısaca; yeni başvuru ve değerlendirme mekanizmasıyla çağrı bazlı TEYDEB 2.0 süreçlerine geçilmesi ve değişen KOBİ tanımı doğrultusunda yalnızca KOBİ ölçeğindeki işletmelere destek sağlanmaya başlanması olarak ifade edilebilir. İki senelik süreçte gerçekleştiren ve özellikle 1501, 1507 ve 1511 kodlu programların sistematiğini derinden etkileyen bu değişimler; çağrı bazlı yürütülmesi planlanan TEYDEB 2.0 sürecinin etkin olarak devreye alınamamasına ve 2019 senesinde açılan 21 adet 1511 çağrısının da hedeflere uygun yürütülmemesine neden oldu. Tüm bunların yanında Haziran 2019’dan itibaren proje başvurularının yalnızca KOBİ ölçeğindeki işletmelere verilecek şekilde yenilenmesi, yığın başvurulara ve bu yığın başvuruların getirdiği değerlendirme mekanizmalarını neredeyse durma noktasına getirdi.
Yaklaşık 1 seneden beri sonucu açıklanmayan bir TÜBİTAK TEYDEB projesi
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi geçiş sürecinde şüphesiz 11.Kalkınma Planı önemli bir rol oynuyor. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi ile birlikte TÜBİTAK TEYDEB sistem değişikliğinin;
Ar-Ge ve yenilik destek sistemi; odaklı, araştırmadan ticarileştirmeye tüm süreci kapsayan, orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerine yönelik olarak farklılaşan ve sektörlerin ihtiyaçlarını ve gelişme potansiyellerini dikkate alan bir yapıya dönüştürülecektir.
politikasına uygun olarak yapılandırdığını söylemek mümkün.
Şüphesiz söz konusu değişikliğin; TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi çerçevesinde desteklenecek projelerin makro ekonomik göstergelere de etkilerini ölçmeye daha elverişli bir ortam sağlayacağı ifade edilebilir.
Haziran 2018’den itibaren sadece KOBİ ölçeğindeki özel kuruluşların Ar-Ge çalışmalarını destekleyen TÜBİTAK TEYDEB’in bu değişimi değerlendirme ve izleme süreçlerine etkileri konusunu yukarıdaki görseller eşliğinde hatırlatarak programın nihai yararlanıcısı olan KOBİ’lere etkisini değerlendirmeye çalışalım.
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi yalnızca KOBİ ölçeğindeki işletmelerin Ar-Ge destek süreçlerini etkileyecek. Bunun nedeni yukarıda da bahsettiğimiz üzere kurumun Haziran 2019 tarihi itibariyle yalnızca KOBİ ölçeğindeki işletmeleri destekleme kararı alması.
Makro çevreyi ilgilendiren stratejik öncelikler her ne kadar çağrı konularının belirlenmesinde önemli olsa da; söz konusu çağrıların kimlere hitap edebileceği sorusunu öğrenebilmemiz açısından hedef kitle KOBİ’lerin mevcut durumlarına göz gezdirmemizin gerekli olacağını düşünüyoruz.
Yerli ve yabancı ikinci kaynak araştırmaları; ülkemizde faaliyet gösteren işletmelerin yaklaşık %99,83’ünün KOBİ statüsünde olduğunu gösteriyor. OECD tarafından yayımlanmış SME POLICY INDEX: WESTERN BALKANS AND TURKEY 2019 raporunu dikkate aldığımızda KOBİ’lerin yarattığı değeri daha iyi anlamak için aşağıdaki tabloya göz gezdirmek yeterli olacaktır:
Tablo – OECD 2019 SME Policy Index: Western Balkans and Turkey raporu KOBİ istatistikleri (Kaynak: https://www.oecd-ilibrary.org/docserver/g2g9fa9a-en.pdf?expires=1577726663&id=id&accname=guest&checksum=6793243FCC0F1CFD5CCA52364FE5D04A , Tarih: 30.12.2019)
Toplam oranda sayıca zaten ezici bir üstünlüğe sahip KOBİ’lerin istihdam, ekonomi ve ihracata yönelik yarattığı katkıların da önemi büyük. Fakat dikkat edilecektir ki, toplam işletme sayısının %99’83’ünü oluşturan KOBİ’lerin %93,72’si mikro ölçekli.
Bildiğimiz üzere mikro KOBİ tanımı, işletmenin yıllık çalışan sayısı ve/veya ciro büyüklüğü gibi belirlenebilen bir kavram. İkincil kaynaklardan daha doğrulanabilir bir veri sunabilmek adına SGK İstatistikleri göz önünde bulundurulduğumuzda; TEYDEB’in desteklediği sektörlerde – NACE Kodlarına göre bir sınıflandırma gerçekleştirilmiştir – mikro KOBİ olma potansiyeli yüksek işletme sayılarıları aşağıdaki tabloda verilmektedir:
Tablo – SGK Aylık İstatistik Bültenleri, Eylül 2019 (Kaynak: http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/aylik_istatistik_bilgileri, Tarih: 30.12.2019)
TÜBİTAK TEYDEB Değerlendirme komitelerinin nitelikleri ve güncel KOBİ tanımı göz önünde bulundurulduğunda söz konusu sistem değişikliğinden etkilenebilecek KOBİ’leri ölçeklerine göre sınıflandırdığımızda;
Mikro KOBİ ölçeği – 198.277 adet işletme
Küçük KOBİ ölçeği – 41.357 adet işletme
Orta KOBİ ölçeği – 10.398 adet işletme
olduğunu görüyoruz. Tabi bu sayıların doğruluğu, yalnızca çalışan sayılarını – her ne kadar sayıca düşük olsalar da çalışan sayısı az fakat cirosu yüksek işletmeler KOBİ sınıflandırılmasında sıralamayı değiştirebilirler – dikkate aldığı için tartışmaya açık bir kavram. Pek çok işletmenin de yanlış ya da işletme faaliyetlerine göre çeşitlendirilmemiş/değiştirilmemiş NACE kodları dahilinde faaliyetlerini yürütmesi bu doğrulukları etkileyen bir diğer etmen olarak ifade edilebilir.
Bu değerlendirmeyi gerçekleştirmemizdeki amaç; yenilenen program mevzuatı çerçevesinde proje destekleme süreçlerinin daha rekabetçi bir çerçevede yürütülecek olması. Bir kamu kurumuyla yürütülsün veya yürütülmesin, proje yönetim süreçlerinin iş gücü, zaman ve maliyetler açısından zorlayıcılığını göz önünde bulundurduğumuzda, geleneksel sektörlerde imalat ve Ür-Ge faaliyetleri yürüten ve yeterli kurumsallaşmayı sağlayamamış KOBİ’lerin projelerinin destek alması zor bir ihtimal olarak durmakta. Öte yandan, bilişim gibi ileri teknoloji alanlarında faaliyet gösteren KOBİ’lerin özellikle açıklanan çağrılara uygun proje konularıyla başvuru gerçekleştirdiklerinde, bu değişimi fırsata dönüştürebileceklerini söylemek mümkün.
Kasım ayında TÜBİTAK TEYDEB tarafından yapılan duyuruya bağlı olarak birçok işletme çağrılı sisteme geçişten etkilenmemek adına 2020 senesi Ar-Ge bütçelerini ve stratejik hedeflerini göz önünde bulundurarak proje başvurusu gerçekleştirebilmek adına fizibilite çalışmaları yürütmeye başladı. Bu durumun şüphesiz iki temel nedeni mevcut:
KOBİ ölçeğindeki işletmelerin mikro çevresindeki paydaşlarını da etkileyen bu duruma TÜBİTAK TEYDEB’in çağrı planını da beklenenden daha geç açıklaması eklenince birçok Ar-Ge ekibi son sürat proje hazırlama süreçlerine koyuldu. Tüm bu koşturmacaya ve iki aylık süreçte bir araştırma projesi hazırlama sürecinin yarattığı zorluklara karşın TÜBİTAK TEYDEB’in geçtiğimiz hafta açıkladığı çağrı planı ile birlikte aslında iki sistem arasında pek bir fark olmayacağı ortaya çıktı.
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi, 1501 ve 1507 kodlu programlarla yürütülecek. Her iki programın da KOBİ’lere hitap etmesi fakat buna karşılık farklı bütçe ve proje süresi dahilinde farklı programlarda yürütülmesi tuhaf bir durum oluşturuyor. Programların mevzuatlarına ilişkin ortak ve farklılaşan yönleri sunumumuzdan inceleyebileceğinizi hatırlatalım.
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi ile tıpkı TEYDEB 2.0 ya da 1511 programları gibi belirli konulardaki projelere destek verileceği düşünülüyordu. Fakat kurum tarafından yayımlanan çağrı dokümanına göre programların ilk çağrısına, aslında tüm sektörler mevcut durumda olduğu gibi istedikleri konularda proje başvurusu gerçekleştirebilecekler.
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi Yenilikleri bölümünde de bahsettiğimiz üzere programlar için belirlenen ve son başvuru tarihi 02 Mart 2019 olan projelerde mevcut duruma göre gerçekleşen en önemli farklılık değerlendirme süreçleri ile alakalı. İlk bakışta zaten mevcutta da TEYDEB Uzmanları’nın sorumluluğunda olan “ön değerlendirme” süreçlerinin daha kapsamlı yapılacağı söylenebilir. İki programın da çağrı dokümanına göre TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi çerçevesindeki belirtilen proje değerlendirme süreçlerini bir akış şeması yardımıyla ifade edelim.
Görsel – Öncelikli Proje Konuları çerçevesinde TÜBİTAK Değerlendirme Süreçleri
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi Değerlendirme Süreçleri akış şemasından da izlenebileceği üzere bu çağrı döneminde desteklenecek projelerin belirlenmesinde kullanılacak en önemli iki kriter:
olarak ifade edilebilir. İlerleyen günlerde bu iki konu hakkında yayınlayacağımız detaylı yazılarımız için takipte kalmanızı öneriyoruz.
Bu iki kriter haricinde; tıpkı “Çağrı çerçevesinde belirlenen öncelikli alanlara uygunluk” gibi nihai puanlamayı etkileyecek diğer ek iki kriterin;
olacağını söylemek mümkün.
PRODİS sistemi özellikle Geçmiş dönemde desteklenen projelerin ticarileşme durumlarını ölçmek için sistem üzerinden şimdilik entegre bir değişiklik gerçekleştirmiş bulunuyor. Senenin son günlerinde proje hazırlığı gerçekleştirenlerin farkedeceği üzere PRODİS proje hazırlama A.2.Kuruluş Bilgileri ve Proje Özeti bölümünde yer alan “Kuruluşun Son Beş Yılda Tamamlanmış ve Devam eden Diğer Ar-Ge Projeleri” kısmında aşağıdaki ek bölümle karşılaşılmakta.
Geçmiş dönemde desteklenen projelerin ticarileşme durumları
Tüm bu gerçekleşmiş değerlerin, şimdilik işletme tarafından manuel girilmesi bekleniyor. Bu değerlerin uygunluklarının doğrulanmasının nasıl, hangi belgelerle ve kim tarafından yapılacağı henüz kesinleşmiş bulunmuyor. Bir görüş; bu verilerin proje sonuç raporlarından otomatik olarak oluşturulacağı yönünde. Fakat bu durumda da, proje sonuç raporu hazırlanma aşamasında henüz ticarileşmemiş projelerde nasıl bir veri yönetim metodolojisi uygulanacağı tartışma konusu.
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi Değerlendirme Süreçleri kapsamında ek puan getireceği duyurulan “uluslararası projelere başvuru durumu” ile kastedilenin tam olarak ne olduğu belli değil. Bilindiği üzere, ülke olarak zaten Horizon 2020 desteklerinden faydalanma durumumuz oldukça düşük. Horizon 2020 web sitesinden yapılan sorgulamada; yaklaşık 6 seneden beri yürütülen proje programından faydalanan yerli KOBİ’lerin sayısının yalnızca 125 olduğunu hatırlatalım. Başvuranların sayısının 2312 olduğunu düşündüğümüzde, desteklenme oranının %5 civarında olduğu söylenebilir.
Görsel – H2020 Ülkelere Göre Desteklenen Proje Sayıları (Kaynak: https://webgate.ec.europa.eu, Tarih: 30.12.2019)
Henüz ne programların mevzuatında ne de çağrı dokümanında eşik puanlamada dikkate alınacak detaylı puanlamalarla alakalı detay bilgi yer almamakta. Kriterlerin şeffaflaşmasının, değerlendirme süreçleri konusunda tüm paydaşlara güven vereceğini ve kurumun bu kapsamda ek bir bilgilendirme yapmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.
Her ne kadar bu konuya ilişkin ilerleyen günlerde başlıca bir yazı yayımlayacak olsak da, şimdiden ilgililer – yada projelerini 31.12.2019 saat 24:00’e kadar yetiştiremeyecek Ar-Ge ekipleri 🙂 – için öncelikli proje konularını özetleyen iki görseli alt alta paylaşalım.
TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Döneminde Bilişim ve iletişim teknolojileri, otomotiv ve tarım gıda alanlarında öncelik verilecek proje konuları
TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Döneminde makine imalat, enerji, sağlık ve diğer alanlarda öncelik verilecek proje konuları
İki görselde de görülebileceği gibi öncelikli proje konuları 6 sektörde gelişmeyi hedefleyecek öncelikli alanlardan oluşturulmuş. Bu sektörlere ek olarak da “diğer alanlar” bölümünde; madencilik, kimya ve ileri malzeme teknolojileri – METATEG – çerçevesinde proje öncelikleri oluşturulmuş. Her ne kadar bu konuyu ilerleyen günlerde yayımlayacağımız yazı dizisinde daha detaylı inceleyecek olsak da, yukarıdaki anlatımımıza ek olarak sektöre göre öncelikli sayılabilecek proje çağrıları sayılarını en azından sayıca aşağıdaki tabloda belirtelim.
Görsel – TÜBİTAK TEYDEB 2020 Gelişim eksenleri, öncelikli alanlar ve öncelikli proje konuları
TÜBİTAK TEYDEB Ar-Ge Desteklerinde Çağrılı Projeler Dönemi çerçevesinde 1501 ve 1507 kodlu programa başvurular 02.01.2020 tarihinden itibaren başlayacak. İşletmelerin proje fikirlerini belirleyip ön kayıt işlemlerini tanımlaması için belirlenen son tarih ise 12.02.2020’dir. Bu tarihe kadar ön kayıt işlemlerini tamamlamamış olan işlemler, bu çağrı döneminde başvuru yapamayacak. Projeler için son başvuru tarihi ise 02.03.2020 saat 17:00 olarak belirlenmiş. Bu tarihe kadar başvuru yapamayan işletmeler bir sonraki çağrı dönemini beklemek zorunda kalacak. 2020 yılı için çağrılarda önemli bir değişiklik beklenmemektedir ve projelerini önümüzdeki iki aylık süreçte detaylı bir şekilde hazırlayamayan işletmelerin 2. çağrı döneminde de aynı proje fikriyle başvuru yapabileceğini öngörmekteyiz.
Öncelikli çağrı konularına buradan erişebileceğinizi ve bu konuyla ilgilenen paydaşların programı etkileyecek Teknoloji Olgunluk Seviyesi (Technological Readiness Level – TRL) ile Çağrı çerçevesinde belirlenen öncelikli alanlara uygunluk konularındaki yazılarımızı incelemenizi tavsiye ederiz.